Destici Babacan’ı eleştirdi! Büyük bir cari açıkla karşı karşıya
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’nin ekonomik açıdan umutlu olması için birçok neden olduğunu belirterek, 21. yüzyılın Türk yüzyılı olacağını söyledi.
Yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar Türkiye’yi olumsuz etkiledi
Yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların Türkiye’yi olumsuz etkilediğine işaret eden Destici, hükümetin bazı olağanüstü tedbirler almak zorunda kaldığını ifade etti. Bu sürecin iki önemli nedeni olduğunu anlatan Destici, şunları söyledi:
Ali Babacan’a Eleştiri
“Birincisi geçmiş yıllarda uygulanan düşük kur, yüksek reel faiz politikası. Yani Ali Babacan’ın politikaları. Bu politika çok uzun süre ekonomik veriler dikkate alınmadan sürdürüldü. Bunun en son sonucu şu oldu: Cumhuriyet tarihimizde yaşanan devasa mali cari açık, ülkemizin döviz ihtiyacı üzerindeki gerilimi artırmıştır.
Dolarizasyonun olağanüstü seviyelere çıkmasına neden oldu.
Döviz kurlarının kontrolden çıkmasına ve dolarizasyonun olağanüstü seviyelere çıkmasına neden oldu. Millet İttifakı’nın ekonomiyi teslim edeceği kişi olarak sunulan Sayın Babacan, bu cari açığın, yüksek enflasyonun ve dış borçlanmanın başındaki kişi oldu. Çok şükür Türkiye kurtuldu, yatırım ve istihdamı ön planda tutan bir ekonomik sisteme geçti. İkinci faktör ise tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci. Ukrayna-Rusya savaşı bu işin tuzu biberi oldu” dedi.
Paylaşılan ithalat ve ihracat rakamları
İthalat ve ihracata ilişkin rakamları paylaşan Destici, başta muhalefet olmak üzere bazı sektörlerin felakete gittiğini söyledi.
Destici, “Ancak rakamlara baktığımız zaman durumun söylendiği gibi olmadığını görüyoruz. Birkaç yıl öncesine göre olumsuz bir değişim var ama son 15 yılın ortalamasına baktığınızda bu durum çok kötü” dedi. Geçmişte uygun görülen birçok yıldaki ekonomik performansın bugünden daha kötü olduğu görülecektir.
Türkiye özellikle son 5-6 yılda gösterdiği performansla 193 ülkenin ortasında yıldız gibi parlıyor. Bu da gösteriyor ki, kararlarımızı alırken başkalarının etkisinde kalmaz, ülkemizi bağımsız, gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarla yönetirsek çok daha güçlü oluruz.